İçeriğe geç

Anlayamıyoruz

Eller Ve Gozler

Kelimeler dökülüyor. Birilerine ulaşır mı? Sinyal gönderen anten gibi. Doğru frekansa giren, mesajı alır. Konuşmak veya yazmak önemli mi? Aslına bakarsan, iletişim için aracılar. Zaman kavramı değiştiğinde; farklı araçlar kullanıldığında, bir önemi kalmayacak. Düşünce gücü, mikro çipler ve keşfedilmeyi bekleyen teknolojiler.

Biraz karmaşık duygular işin içine girdiğinde, beklenmeyen algılar oluşabiliyor. Mutlu bir ses tonu nedir? Anlatmak zor. Gülümseyen bir yüz ve gerilmiş dudakların çıkardığı sesi, tarif etmek. Karşıda uyandırdığı mutluluk ve harekete geçirdiği hormonlar. Bunu yaşamak gerek. Bir taşa, mutlu olmanın nasıl bir şey olduğu anlatılır. Peki, hisseder mi? İçinin kıpır kıpır olduğunu, gözlerindeki ışıltı ile yansıması.

Bana kötü demek, iyi demekten farksız. İstediğim gibi anlarım. Bu doğamız da var. Süzgeçten, hangi taşların geçeceğine karar vermek gibi. Yalnız benliğim de, kimseye hesap vermeyeceğim anlamına gelmez. En büyük düşmanım da benim, dostum da. Yargı değerleri değişmez. Tek doğru vardır. Önemli olan karşıdakini dinlemek ve kırmamak.

Görsel Kaynağı: https://pixabay.com/photos/view-eyes-by-looking-woman-frame-1782619/